Karacasu’da köylüler Hacıhıdırlar Rüzgar Enerji Santrali projesine karşı mücadele ediyor
ÖZGÜR DEDEOLUK
Aydın‘ın Karacasu ilçesinde kurulması planlanan Hacıhıdırlar Rüzgar Enerji Santrali (RES) projesine tepkiler devam ediyor. Köylülerin, ÇED onayı veren Çevre ve Şehircilik Bakanlığına karşı açtığı davada yürütmeyi durdurma kararı verilirken köylüler şimdi de Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın imzasıyla Resmi Gazete’de yayımlanan acele kamulaştırma kararına karşı mücadele ediyor.
Aydın‘ın Karacasu ilçesinde kurulması planlanan Hacıhıdırlar Rüzgar Enerji Santrali (RES) projesine köylüler tepki gösterdi. CHP Aydın Milletvekili Süleyman Bülbül, köylüleri ziyaret ederek sorunlarını dinledi.
“BİZ HİÇBİR YERE GİTMEYECEĞİZ”
Ataköylü vatandaşlardan Mehmet Ali Dedeoluk, “Acil kamulaştırma adı altında Cumhurbaşkanlığı kararıyla mağdur olduk. Biz bu davayı kazandık. Gidip göreceğiz, birinci sınıf tarım arazileri. İnan olsun, biz bu bölgede öleceğiz ve gitmeyeceğiz. Bizim geçim kaynağımız tarım. Başka bir kaynağımız yok. Ben şimdi sanayide çalışamam, fabrikada çalışamam. Benim yaşım 54. Ben bu yaştan sonra nerede çalışacağım? Ben tarımda üretmek zorundayım. Ben şehre gidip ne yaparım bu saatten sonra. Kaldı ki biz davayı kazandık” dedi.
Karacaören köyü Sakinlerinden Ümit Söğüt, “Kapatsınlar bütün mahkemeleri. Mahkeme diyor ki; çoban haklıdır, çiftçi haklıdır. Kapat o zaman bütün mahkemeleri istediğin kararı yaz” dedi.
“BURASI BİZİM VATANIMIZ, NEREYE GİDECEĞİZ”
Projenin uygulanacağı yaylada konuşan 75 yaşındaki Fatma Dedeoluk, şunları söyledi:
“Arpamız burada, buğdayımız burada her şeyimiz burada bizim. Akşam sofraya koyduğumuz aşımız buradan kalkıyor. Bizim başka yerde yerimiz yok yerimiz burada. Burayı elimizden alacaklar, biz nereye gideceğiz? Çocuklarımız yanımıza geldikleri zaman nereye gidecekler? Dedemizden kalan mülkü satarsak ne yiyeceğiz, nereye gideceğiz? Biz akşam sofraya ne koyacağız, kimin tarlasına varacağız ekin ekmek için? Elmamız burada, armudumuz burada her şeyimiz burada. Bizim vatanımız burası. Biz buranın toprağının çocuğuyuz. Biz burada meydana geldik, burada büyüdük, burada öleceğiz. Biz buranın sahibiyiz. Buradan başka gidecek yerimiz yok. Bu topraklara enerji kurulmaz. Biz nereye gidelim. Bize sahip çıkın. Biz mağduruz burada.”
“BİR METREKARE YER VERMEM”
81 yaşındaki Ali Dumanlar, “Ben bu memleketten bir metrekare yer vermem. Sadece bizden 34 kişi buraya bakıyor. Buradan yiyip içiyorlar. Kimi buğday ekiyor, kimi tütün dikiyor. Biz buralardan yer veremeyiz” derken, Ayşe Ekşi de tepkisini, “Şu manzaranın güzelliğine bakar mısınız? Elmalar, kirazlar şu tarlaların güzelliği. Rüzgar enerjisi kurulmasın demiyoruz. Kurulsun ama milleti mağdur etmeyecek şekilde kurulsun. Kullanılmayan dağlara taşlara kurulsun. Milletimiz mağdur olmasın. Bu topraklarımızdan her şey kalkıyor; tütün, fasulye, börülce, domates… Şu gördüğünüz bahçe benim. Ben burada envai çeşit meyve yetiştiriyorum. Bu enerji santralinin yapılmasını istemiyorum. Ormanlık yerlere kursunlar. Tapulu mülkümüze dokunmasınlar” diye dile getirdi.
“BURADA HER ŞEY YETİŞİYOR”
Şengül Dedeoluk, “Biz bu toprakları vermeyiz. Bu topraklarda kiraz, elma, ceviz, armut, biber, domates, fasulye, börülce her şey olur. İçme sularımız köye bizim buradan gidiyor. Panellerin köy merkezine bile zararı olur. Ben bu toprakları vermem. Bu topraklar benim dedemden” ifadelerini kullandı.
Seçil Şen, “Bu topraklara bir iğne dahi çakılmasını istemiyoruz. Fasulye, börülce, nohutumuz her şey yetişiyor. Elmamızı, kirazımızı, cevizimizi, arpamızı, buğdayımızı buradan yetiştiriyoruz. Soframıza her şeyi buradan koyuyoruz. Bu güzelim dağı hiç kimseye vermek istemiyoruz” dedi.
“KÖYLÜ ÜRETMEYİNCE ŞEHİRLİ NE YİYECEK?”
Yıldız Küpelioğlu, şöyle konuştu:
“Yetkililerimizden rica ediyoruz. Doğamızı yok etmesinler, topraklarımızı almasınlar. Köylü ekmeğini taştan çıkarıp yiyor, kimseye muhtaç olmuyor. Köylü üretmeyince şehirli nereden yiyecek? Şehrin insanları ne yiyecek? Köylü üretsin ki şehirli doysun. Bu insanlar üretim olmayınca şehre mi gidecek? Bu yaylanın insanları nerede yemek yiyecek, nerede hayvancılık yapacaklar? Şehirde mi tarım yapacaklar? Devletimizden rica ediyorum ve sesleniyorum; RES projesinin memleketimizden alınmasını rica ediyorum. Artık yeter. Bu yerler elimizden alınırsa devlet hangi birimize bakacak.”
“KAMULAŞTIRMA KARARI VATANDAŞI ÇOK ÜZDÜ”
Çevre Derneği Kurucu Başkanı ve Yenice Muhtarı Cavit Paksoy, “Bulunduğumuz bölgede yapılacak olan RES, 7 köyü etkiliyor. Tarım arazilerini etkilediği gibi şu kaynaklarını da olumsuz etkiliyor. Buralar birinci derece verimli tarım arazileri. Bugün sadece Ataköy’ün nüfusu bin civarında. Bunun gibi 7 köy var, yaklaşık 10 bin kişiyi etkileyecek bir proje. Yapabileceğimiz her şeyi yapıyoruz. Kazandığımız davadan sonra ÇED kararının iptal edilmesinden sonra acil kamulaştırma kararının alınması vatandaşı çok üzdü. Vatandaşlar yerlerinden yurtlarından olacaklarını düşünmeye başladılar” dedi.
BÜLBÜL: “ACELE KAMULAŞTIRMA KARARI KALDIRILMALI”
CHP Aydın Milletvekili Süleyman Bülbül ise şunları söyledi:
“Burada birinci sınıf tarım arazileri var. ÇED’in iptali davası açıldı, vatandaş bu davayı kazandı. Bu lehe karar alındıktan sonra Cumhurbaşkanı kararnamesi ile acele el koyma yapıldı ve RES kurulmak isteniyor. Vatandaş, ‘ben burada birçok ürün üretiyorum’ diyor. ‘Babadan kalma, dededen kalma arazim var’ diyor. ‘Ben ne yiyeceğim, nasıl yaşayacağım’ diyor vatandaş. Karşıda RES yapılmış orada birinci sınıf tarım arazisi yok. Vatandaş; ‘birinci sınıf tarım arazisine yapılmasın yapılacaksa ormanlık alanlar var, oralara yapılsın’ diyor. Acele kamulaştırma kararı kaldırılmalı ve vatandaşların mağduriyeti giderilmeli.”